Yaşam hakkı tüm hakların üstünde mutlak bir haktır!

Yaşam hakkı tüm hakların üstünde mutlak bir haktır!

“Cezaevlerinde bulunan birçok engelli yurttaş cezaevi koşullarından kaynaklı, üçüncü şahısların desteği olmaksızın temizlik ve dezenfekte ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük yaşamaktadır.”

Corona virüs (Covid-19) salgını, tüm bilim insanlarının ve uluslararası sağlık kuruluşlarının oydaştığı bir yaklaşımla, geçici izolasyonlarla çözüme kavuşturulacaktır. Bu izolasyon, kapalı yerlerden uzak durma şeklinde, kısa süreli bir beşeriyet feragatine dayanmaktadır. Dolayısıyla salgın için en büyük tehlike, kapalı ve kalabalık yerlerdir. Sosyal yaşantı içerisinde adalete, sağlığa ve toplumsal ihtiyaçlara erişimin engelli yurttaşlarımız açısından zor olduğu bir gerçektir. Dolayısıyla bu süreçten en fazla etkilenecek gruplardan biri de engellilerdir. Kaldı ki Covid 19’dan korunmak için vücudun sürekli dezenfekte edilmesi ve kişilerin yakın temastan kaçınmaları gerekmektedir. Ancak, cezaevlerinde bulunan birçok engelli yurttaş cezaevi koşullarından kaynaklı, üçüncü şahısların desteği olmaksızın temizlik ve dezenfekte ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük yaşamaktadır.

Basın-yayın organlarında salgının cezaevine de sirayet ettiği haberleri yer almaktadır.
Salgının cezaevlerini sarması durumunda tüm ceza infaz sistemi içinde yer alanlar bundan ciddi anlamda etkilenecektir. Cezaevindeki on binlerce yurttaş, halen topluma geri kazandırma rejimi ve devletin koruma taahhütleri altında, toplumsal ceza hukukunun uygulanmasına katlanmaktadır. Bu aşamada üzerinde durduğumuz tek nokta, hepsinin halen “yurttaş” olduğu ve yurttaş hukukunun özneleri olduğudur. Yaşam hakkı, devletin pozitif koruma yükümlülüğü altındaki bir haktır.

Özellikle tutuklular bakımından, “masumiyet karinesinin” sürdüğünü, tutuklu yargılamanın “istisna” olduğu malum ilkelerin altını çizerek; hükümlüler açısından da infazın durdurulması müessesesinin tam da bu ve benzeri durumlara özgülendiğini hatırlatarak; “Mahkumlara Uygulanacak Muameleye İlişkin Birleşmiş Milletler Standart Asgari Kuralları” ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “Tutuklu/Hükümlülerin Sağlık Hakları Tematik notunu” vurgulanmasında yarar görmekteyiz. Dünyanın ve ülkemizin geçirdiği insan yaşamı açısından bu fevkalade zor dönemde acil alınması gereken önlemlere ilişkin önerilerimiz şöyle:

1) Halen Ceza ve Tutukevlerinde tutuklu bulunan, başta engelli bireyler, kronik hastalığı olan, hamile ve çocuğu olan kadınlar olmak üzere, tüm tutukluların adli kontrol kararlarıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması;
2) Türk Ceza Kanunu’nun 81 (kasten insan öldürme..) ve 102 (Cinsel istismar..) maddelerindeki suçlardan tutuklu olanlar için en azından salgın seyrelene kadar ev hapsi tedbiri verilmesi;
3) TCK 81. ve 102. Maddeleri dışındaki hükümlülerden engelliler, kronik hastalığı olan, hamile ve çocuklu kadınlar, yaşlı hükümlüler için;
4) Halen devam eden infazlar için;
makul bir süre infaz durdurma müessesesi uygulanmalıdır.

Mustafa Özsaygı

Engelliler Konfederasyonu Başkanı

Sosyal Medya'da Paylaş!
No Comments

Post A Comment