Engellilerin Referanduma İlişkin Kamuouyuna Açıklaması

Engellilerin Referanduma İlişkin Kamuouyuna Açıklaması

Değerli Basın Mensupları;

Engellilerin en önemli yurttaşlık hakkı ve görevi olan seçimlere katılma ve oy kullanma hakkının önünde büyük güçlükler bulunduğu bilinmektedir. Bunların en başında seçim alanlarına ve sandıklara erişim sorunu gelmektedir. Yüksek Seçim Kurulunun verdiği bilgiye göre 55 bin seçim alanından 28 bini engellilerin erişimine uygun değildir. Bu durumda ağır derecede engeli olan seçmenler 28 bin seçim alanında oy kullanamayacaklar demektir. 17 Şubat günü gerçekleştirmiş olduğumuz basın toplantısında bu seçim alanlarının engellilerin erişimine uygun hale getirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması için Milli Eğitim Bakanlığına yapmış olduğumuz çağrı karşılıksız kalmış gözükmektedir.

Diğer bir sorun yıllardan beri görme engellilerin bağımsız, güvenli ve gizli oy haklarını kullanamamalarıdır. Görme engelli bir seçmen, iradesini başka birine teslim etmek zorunda kalmaktadır. Bağımsız, güvenli ve gizli oy hakkının sağlanabilmesi, seçim mevzuatında bazı değişikliklerin yapılmasını gerektirmektedir. Bu konuda hükümete yapmış olduğumuz çağrıyı yineliyoruz. Seçim mevzuatını ivedilikle değiştirerek görme engellilerin bağımsız, güvenli ve gizli oy hakkını kullanabilmeleri için gerekli önlemleri alınız. Aksi halde seçimler şaibeli olmaktan kurtulamayacaktır.

Bu arada önemli bir gelişmeden söz etmek istiyoruz. Engelsiz Erişim Derneğinin başvurusu üzerine Yüksek Seçim Kurulu 30.03.2017 gün ve 435 sayılı kararıyla bu referandumda görme engellilerin oy şablonu kullanmasının önünde bir engelin bulunmadığına karar vermiştir. Deneme kabilinden Engelsiz Erişim Derneği tarafından üretilen oy şablonları olabildiğince görme engelli seçmenlere ulaştırılmaya çalışılmıştır. Bu deneyimden elde edilecek sonuçlar, daha sonra yapılacak seçimlerde değerlendirilecektir.

İkinci bir gelişme şudur: ilk kez bu referandumda Türkiye Barolar Birliği ile Engelliler Konfederasyonu, Türkiye Barolar Birliği bünyesinde, engelli seçmenlere yönelik danışma hizmeti verecek Seçim Güvenlik Merkezi oluşturulmasına karar vermişlerdir. Türkiye Barolar Birliği 0312 969 34 16 -0312 969 34 17 numaralı telefonları engellilere yönelik oluşturulan SGM için tahsis etmiştir. Engelli yurttaşlar sandık başında bir sorun çıkması halinde bu telefonları arayarak Av. Hasan Tatar, Av. Turhan İçli ve Emre Taşkın’dan soruna bir çözüm üretilmesini isteyebileceklerdir.

Değerli Basın Mensupları, hiç kuşku yok ki 16 Nisan 2017 günü oylanacak olan Anayasa Paketi engellilerin yaşamını ve mücadelelerini de doğrudan doğruya etkileyecektir. Getirilmek istenen düzenlemeler konusunda Konfederasyonumuzun ciddi kaygıları bulunmaktadır. Bunların başında yeni Anayasa Paketine göre Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Bakanlar Kurulu arasındaki köprülerin kaldırılacak olması gelmektedir. Bugün TBMM’nin içinden çıkan ve TBMM’ye karşı sorumlu olan hükümet, Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olacaktır. TBMM’nin hükümeti denetleme mekanizmalarının önemli bir bölümü ortadan kaldırılacaktır.

Diğer toplum kesimleri gibi engelliler de lobi faaliyetlerini parlamento üzerinde yoğunlaştırmakta; hükümetlere taleplerini parlamentoda grubu bulunan partiler üzerinden iletmektedirler. Bu paketin kabul edilmesi halinde, engelli hakları mücadelesi için TBMM’den daha çok, icra organı olan ve Cumhurbaşkanına karşı sorumlu bulunan hükümete yönelik çalışmalara ağırlık vermek gerekecektir. Sayın bakanlara ve Cumhurbaşkanına erişmenin güçlüğü göz önünde bulundurulduğunda ciddi sıkıntıların yaşanacağı konusunda kaygılar duymaktayız.

Öte yandan, engelli hakları daha çok kamu gücü yani devlet tarafından ihlal edilmekte; bu yüzden engelliler bir yönetmeliğin veya yönetsel işlemin iptali için Danıştay’a ve İdare Mahkemelerine başvurmaktadırlar. 2010 yılına kadar İdari Yargı, hakları ellerinden alınan toplum kesimlerinin umut kapısı ve sığınağı olmuştur. Ancak bu sığınak, 12 Eylül 2010 referandumuyla yargıyı hükümetin emrine vermek suretiyle tahrip edilmiştir. Bunun sonuçları acı bir biçimde yaşanmış ve görülmüştür. Yeni Anayasa Paketi, Yürütmeye Hâkimler ve Savcılar Kurulu Üyelerinin önemli bir bölümünü seçme olanağı vererek Yargının, Yürütmenin hizmetindeki konumunu sürdürmektedir. Devlete karşı şikâyetler yine ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanı ve onun partisi tarafından atanan yargı yerlerine götürülmek zorunda kalınacaktır. Bundan da ciddi bir biçimde kaygı duyuyoruz.

Son olarak toplumsal bir sözleşme niteliğindeki köklü Anayasa değişikliklerinin en geniş toplumsal çevrelerde yeterli bir süre tartışılması gerekirken bu anaya değişiklik paketinin birkaç ay içerisinde yıldırım hızıyla meclisten geçirilip toplumun önüne getirilmesi, yanlış yapılabileceği yönündeki kaygılarımızı artırmaktadır. Bu değişiklik paketi toplumun çeşitli kesimlerine sorulmadığı ve yeterince tartışılmadığı gibi engellilere de sorulmamıştır. Bu yüzden yanılma payının yüksek olabileceğini ifade etmek istiyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Sosyal Medya'da Paylaş!
No Comments

Post A Comment