ENGELLİLERDE PANDEMİ SÜRECİ VE TAM KAPANMA

ENGELLİLERDE PANDEMİ SÜRECİ VE TAM KAPANMA

1 Mayıs 2021, Türkiye Engelliler Meclisi

Türkiye Engelliler Meclisi, COVID-19 salgını nedeniyle tam kapanmanın ve evde kalmanın engelli bireylere olan etkilerini, salgından etkilenen gruplar üzerinden örneklerle açıklayan bir bilgi notu yayınladı.

Dünyayı etkisi altına alan ve 2020 yılı Mart ayından beri ülkemizde de hem sosyal hem de ekonomik yaşama büyük olumsuzluklar, yeni yeni sorunlar getiren COVID-19 salgını, engellilerin var olan sıkıntılarına yenilerini ekledi ve hayatı daha da zorlaştırdı. Yaşadığımız bu zorlu süreçte maddi ve manevi kayıplarımız oldu ve olmaya da devam ediyor. Pandeminin, tam kapanmanın ve evde kalmanın engelli bireylere olan etkileri nelerdir, sorusunu; etkilenen gruplar ve bağlantılarını açıklayarak anlatmak gerekir.

Eğitim, en önemli başlığımızdır. Otizmli, down sendromlu, zihinsel engelli, görme engelli, işitme engelli ve bedensel engelli çocuklarımızın eğitimden okul hayatından uzak kalması, sadece kendilerini değil ailelerini de etkilemiştir. Çünkü eğitimleriyle ilgili olarak bire bir ve özel eğitimciler gözetiminde eğitim alamamışlardır. Bu da bugüne kadar eğitimde kat ettikleri yolu ne yazık ki olumsuz etkilemiş ve gerilemelerine sebep olmuştur. Ayrıca EBA ile ilgili sorunları tüm çocuklarla birlikte yaşamış, hatta engel durumlarına göre daha fazla zorlukla karşılaşmışlardır. Kaynaştırma eğitimi zaten olması gerektiği gibi uygulanmazken, destek eğitim odaları yeni açılmaya başlamışken, uzaktan eğitimde bu fırsatlar tamamen yitirilmiştir. Birçok kaynaştırma öğrencisi bireysel olarak eğitim alamadığı gibi kendi sınıfının derslerinde de eğitime katılamamaktadır.

EBA üzerinden ve çevrimiçi ortamda gerçekleşen özel eğitim sınıfı ve kaynaştırma öğrencilerinin geneli ders esnasında bir ebeveyne ihtiyaç duymaktadır. Birçoğu da ikna edilemediği veya ailenin ilgisizliğinden dolayı derslere katılamamaktadır. Engelli çocukların ve ebeveynlerinin bilgi iletişim teknolojinin kullanımı konusunda yeterli olmadığı ve yaşam koşullarının veya ekonomik imkanlarının bu araçlara erişimlerini zorlaştırdığı da bir gerçektir.

Engelli bireylerin sağlık konusunda yaşadığı olumsuzluklar çeşitlilik göstermektedir. Bilindiği gibi, COVID-19 ile mücadele başladığında bazı hastaneler Pandemi Hastanesi olarak belirlenmiştir ve sadece salgın odağında hizmet vermektedir. Özellikle küçük yerleşim yerlerinde veya kırsalda yaşayan engellilerin sağlık hizmetlerinden faydalanması, örneğin rutin kontrollerini yaptırmaları sekteye uğramıştır. Sağlık hizmetinden faydalanmak için çevre il ve ilçelerdeki hastanelere gitmek, zaten kısıtlı olan ulaşım nedeniyle sağlık sorunları yaşamalarına neden olmuştur. Ayrıca zihinsel engelli, otizmli ve down sendromlu çocuklarda duyu bütünleme sıkıntısı yaşanmıştır. Özellikle hipoteni (kas gevşekliği) sorunu olan down sendromlu bebeklerde, bu dönemlerde fizyoterapi alamadıkları için gerileme söz konusu olmuştur. Dil terapisi alamamaları nedeniyle konuşma becerileri de gerilemiştir Bireylerin sosyal hayattan uzak kalmaları iletişim problemlerini beraberinde getirmektedir.

Görme engelliler bulaş riski en yüksek grubu oluşturur. Tam kapanmayla birlikte alışık oldukları yerlerden alışveriş imkanı azaldı ve kapalı olduğu için diğer bakkal veya marketlere gitmeleri zorlaşmıştır. Bunun yanında, görmedikleri için dokunma/temas oranları yüksek olduğundan hijyen sorunu da yaşamaktadırlar.

Tam kapanmayla birlikte izinlerde yaşanan sıkıntılar göz önüne alınarak dışardan bakım hizmetine ihtiyacı olan engelli bireylere bakıcıların gelip gitmesinde kolaylık sağlanmalıdır. Engelli bireyin anne-babasının ikisinin de çalışması durumunda birinin refakatçi olarak izinli sayılması hakkı varken birçok ilin valiliği yayınladıkları genelgelerde bu durumu belirtmedikleri için aileler zor durumda kalmaktadır. Yaş sınırı olarak 10 yaş belirtilmişse de engelli bireyin mutlak surette bir refakatçiye ihtiyacı olduğu bilinmektedir. Bakıcısı olan engelli bireylerin sigortasız çalışanlarının kapanma durumunda izin hakkı olmadığı için, çalışmak zorunda kalan aileler de çeşitli zorluklar yaşamaktadır.

Yaşlı ya da yalnız yaşayan engelli bireylerin gerek alışveriş gerekse kişisel bakımla ilgili ihtiyaçlarını karşılamaları tam kapanmayla birlikte sorun haline gelmektedir. İnternet alışverişlerinin de tam erişilebilir olmamasından kaynaklı sıkıntılar yaşamaktadırlar.

Pandemi süreci devam ederken tam kapanmayla birlikte genel olarak aile içi şiddet artmıştır. Bunun en büyük sebeplerinin başında işsizlik ve beraberinde getirdiği ekonomik sıkıntılar gelmektedir. Özellikle açık alanda enerjilerini atamayan engelli çocukların evde kalmaları, aile içinde psikolojiyi olumsuz etkilemekte, ebeveynler çaresiz kalmaktadır.

Hazırlıksız yakalandığımız pandemi süreci ve tam kapanmayla birlikte artan sorunlara karşılık, engelli bireylerin hassasiyetinin de değerlendirmeye alınarak, bahsettiğimiz sorunlara birlikte çözüm bulmalıyız. Ne yaşadığımızı biz biliyoruz, çünkü biz yaşıyoruz. Öyleyse çözümünde de biz olmalıyız. Birlikte yaşamak, birlikte başarmak için sesimize kulak verin.

ENGELLİLER KONFEDERASYONU

TÜRKİYE ENGELLİLER MECLİSİ SÖZCÜLERİ

Gülay İBİLOĞLU & Hüseyin PEHLİVAN

Sosyal Medya'da Paylaş!
No Comments

Post A Comment